Sezgicilik nedir felsefe sorusu sıkça sorulmakta ve merak edilmektedir. Felsefeye ilgi duyan ya da bu alana giriş yapmak isteyen yahut bir yerde karşısına bu kavram çıkan kişiler, merakla sezgicilik nedir felsefe şeklinde arama yapmaktadır. Felsefenin önemli akımlarından olan ve felsefede birçoklarınca ‘’üçüncü yol’’ olarak değerlendirilen sezgicilik, çok kapsamlı bir alandır. Temel esasları, tarihsel gelişimi, diğer bilimlerle ilişkisi ve önemli temsilcileri ile popüler akımlar arasında yer almaktadır. Peki sezgicilik nedir felsefe?
Sezgi; bir şeyin aniden açılması, bir bağlantının doğrudan doğruya aracısız olarak fark edilmesi veya keşfedilmesi anlamını taşımaktadır. Örneğin bir tıp doktoru, hastasına teşhis koymak ister ve hastasını inceleyip onun üzerine analizler yapar, onu günlerce denetim altında tutar ancak teşhise ulaşabilmesinde bir şey eksik kalır: Aniden yakalama. İşte bu aniden yakalama durumuna sezgi denir. Sezgicilere göre insanda bilgi edinmek için doğal bir yetenek mevcuttur. Bu yeteneğin temelinde ise sezgi vardır. Peki sezgicilik nedir felsefe?
Sezgicilik Nedir Felsefe? Felsefe Akımlarından Sezgicilik Nedir?
Sezgicilik nedir felsefe? Sezgicilik yahut diğer adıyla entüisyonizm, felsefi bir kavram olarak sezgiye akıl, zihin ve soyut düşünme karşısında öncelik ve üstünlük tanıyan felsefi bir akımdır. Sezgicilik akımının kurucusu Henri Bergson olduğu için bu akım ‘’Bergonsculuk’’ olarak da adlandırılır. Sezgiciliğe göre bilginin, bilhassa felsefi bilginin kaynağı ve temeli sezgidir. Burada önemli olan sezgi kavramının içeriğidir. Felsefi anlamda sezgi, bir tür açılma, doğrudan doğruya keşfedilme ve dolaysız, aracısız aniden kavranılma anlamında kullanılmaktadır. Buna göre, varlıkları insana oldukları gibi veren bilgi, sezgidir.

Bergson bu kavramın daha da özel bir anlamda gerçeği dolaysızca kavrama yetisi olduğunu belirtmiş, algıların ve zihnin bir tür birleşiminden söz etmiştir. Sezgicilik akımında, kendi bilincine varmış içgüdüler sezgi olarak değerlendirilir ve bu kavram felsefenin merkezine oturtulur. Sezgicilik nedir felsefe konusunda bu akımın tarihsel gelişimine ve diğer alanlardaki açılımlarına bakmakta fayda var.
Sezgicilik Nedir Felsefe? Sezgicilik Akımı ve Tarihsel Gelişimi
Sezgicilik, Orta Çağ felsefesinde önemli isimlerden biri olan İmam Gazali’de, 19. yüzyıl felsefesinde ise Hegelci aşırı sistematik ve soyut felsefelere karşı bir tepki olarak Henri Bergson’un felsefesinde görülür. Sezgicilik akımı her ne kadar Henri Bergson tarafından kurulmuş olsa da çok öncesinde İmam Gazali tarafından temelleri atılmış, bu akıma paralel bakış açıları sunulmuştur. Özellikle İmam Gazali’nin ‘’kalp gözü’’ kavramı, sezgicilik akımının temelinde yatan düşünceyi yansıtan bir kavramdır.

Sezgicilik akımında en basit tabirle, gerçeklik sezgi ile bir kerede ve tam olarak kavranır. Sezgiciliğe göre akla dayanan bilgi asla tam ve kesin olamaz, sezgiye ihtiyaç duyar. Bu nedenle sezgi; akıl, zihin ve soyut düşünme karşısında önceliklidir. Tüm bu varsayımlarla, sezgicilikte hem rasyonalizme hem de materyalizme bir karşı çıkış söz konusu edilmektedir.
Üçüncü Bir Yol: Sezgicilik (Entüisyonizm)
Felsefe tarihinde bilginin kaynağı ve gerçeğin kavranmasına dair ortaya atılan problemler, birbirini takip etmiş, değişik düşünme yöntemleriyle sonuçlanan yeni dönemlerin doğmasını sağlamıştır. Maddecilik, deneycilik ve bunlara dayanan kuramlar genellikle bilginin duyularla elde edilen veriler olduğu dile getirmiştir. Bunun yanı sıra bilginin duyulardan ziyade düşünme yeteneği ile oluştuğunu ifade edenler ise idealizm akımını oluşturmuştur.
Bu felsefi akımların bilgi konusunda ortaya attıkları yöntemlerin iki temel kaynağı vardır: içinde yaşanan ve duyularla algılanan dünya ve insandaki üretici ve yaratıcı nitelik taşıyan us ve kavrayış yetisi. İlkinde ağırlık doğaya, ikincisinde düşünme yeteneğine verilmiştir, iki düşünme biçiminden de birçok öğreti doğmuştur.
Sezgicilik Akımının Diğer Akımlar Arasındaki Yeri
Bergson’un geliştirdiği sezgicilik ise bu bağlamda üçüncü bir yöntem olarak dikkat çekmektedir. Bu yöntem daha önce matematikle ilgili sorunların çözümünde kullanılan us kurallarından bağımsız bir kavrayış yeteneği olarak nitelenmiştir.
Bilim tarihinde, bir içe doğmanın ilk örneği olarak Archimedes’in buluşu gösterilir. Suya batırılan bir nesnenin, yerini değiştirdiği suyun ağırlığı kadar kendi ağırlığından yitirdiği ve nesnenin neden batmadan suyun yüzünde kaldığı sorununu çözen olay deneyden kaynaklanan bir sezgi sonucu aydınlanmıştır. Bu olay “bilimsel sezgi” olarak adlandırılmıştır.
Sezgi, düşünme yetisini belli bir konu üzerine yoğunlaştıran düşünürün, deneyle elde edemediği sonucu aniden bir içe doğuşla elde etmesidir. Bazen bir bilgiyi elde etmek için ihtiyaç duyulan şey budur. Bergson’un sezgiciliği bilimsel bir nitelik taşır, özellikle psikolojiyle bağlantılıdır. Düşünülen bir sorunun çözümünü kolaylaştıran veriyi elde etmeye dayanır.
Teoloji ve Sezgicilik
Daha önceki çağlarda, özellikle teoloji alanında “sezgi” tanrısal bir uyarı, tanrısal bir ışık olarak görülmüştür. Hem Hristiyanlıkta hem de Müslümanlıkta inançtan kaynaklanan sezgi, gerçeğin kavranmasında önemli bir kavram olarak görülmüş ve yüzyıllar boyu bu dinlerin öğretilerinde temellendirilmiştir.

Gazali’ye göre sezgi Tanrı’nın insana bilgi ve bilgelik verdiği bir yetenektir. Birçok İslam alimine göre ise sezgi, tanrısal gerçekleri kavramak için bir yetidir. Böyle bir yeteneği sağlamak için, kişinin bütün gönlüyle Tanrı’ya, üstün gerçeğe yönelmesi, bütün geçici eğilimlerden, tutkulardan sıyrılması, içinde Tanrı’dan başka bir varlık bırakmaması gerekir. Ancak bu şartlar altında böyle bir sezgiden söz edilebilir.
Yeni-Platonculuk’tan esinlenen tarikatlarda sezgi Tanrı’ya ulaşmanın, kendi özünde Tanrı’yı görmenin tek şartıdır. Onlara göre sezgi usun, kavrayış gücünün bütün yetkilerini aşar, en kısa süre içinde en kesin gerçeğe ulaştırır. “Ermişlik” denen aşamaya ancak sezgiyle ulaşılır.
Matematikte, Edebiyatta ve Psikolojide Sezgicilik
Sezgicilik nedir felsefe sorusu kadar sezgiciliğin özellikle hangi alanlarla ilişkili olduğu da önemlidir. Sezgicilik özellikle matematik ve ruh bilim alanlarına varlığını hissettirmiştir. Psikolojide, bilgiyi elde etmede duyulara dayanan deney ve gözlem yöntemlerinin yanı sıra ani kavrayış ya da içe doğuş da kullanılmıştır. Bu, psikolojide bilimsel bir gerçek olarak kendine yer edinmiştir. Özellikle problem çözme basamaklarından ‘’aydınlanma’’ basamağı bu düşünceye dayanır. Düşünsel süreçlerini tamamen bir şey üzerine yoğunlaştıran birey, bir süre kendisini o kavramdan düşünsel olarak uzak tutması sonucunda aniden bir ‘’aydınlanma’’ yaşayabilir. Bu durum, problemin çözümüne katkıda bulunur.

Söz konusu durum matematik problemleri için de geçerlidir. Bazen tüm bağıntılar, tüm şekiller ve sayılar gözünüzün önündeyken aniden kavranılan bir bağlantıya ihtiyaç duyabilirsiniz.
Henri Bergson ve Sezgicilik
Bilginin sezgiyle elde edilebileceğini savunan öğretilerin genel adı, sezgiciliktir. Sezgicilik, tümü idealist yapıda olarak, dört bilgi alanında gerçekleştirilmiştir: felsefe, ruhbilim, törebilim ve matematik.
Fransız idealisti Henri Bergson’un öğretisi olarak Bergsonculuk adıyla da anılır. Bergson’a göre gerçeği saltık ya da saltığı gerçek olarak kavramaya sezgi denir. Gerçeğin doğrudan doğruya kavranmasını sezgiden başka hiçbir yol sağlayamaz. Bergson’a göre bilgiyi elde etmenin birbirinden tamamen farklı olan iki yolu vardır:
| Bilimlerde Geçerli Olan Analitik Yol | Varlığın Önüne Nüfuz Eden Sezgi |
| Akıl ya da zekâ yoluyla bilmeye karşılık gelen bu bilme tarzında, gerçekliğin maddeden oluştuğu veya kaynaklandığı düşünülür. Bu yol, gerçekliğin durağan olduğunu kabul eder. Bilimler varlığı parçalara ayırır ve her bilimin araştırdığı alan farklıdır. Bilimler varlığın özüne nüfuz edemez. | Bergson’a göre sezgi, gerçekliğin temelinde yaratıcı yaşam atılımının bulunduğunu yaşayarak anlar. Zamanı, süreyi temel alır. Sezgi insana, gerçekliğin bizzat kendisini bilme olanağı verir. Sezgi dile getirilemez, söze dökülemez; ancak yaşanır. O, gerçekliği, yani süreci yaşar ve hisseder. |
Sezgiciliğin Türleri
Sezgicilik daha çok bir felsefi akım olarak görülse de esasen bu kadar basite indirgenemez. Zira sezgicilik, bir düşünme şekli olarak tezahür eder. Sezgicilik, bir düşünme ve bilginin kaynağına varma yöntemidir. Bu kavram, gerçek hayatın birçok alanında ve boyutunda kendine yer edinmiştir. Farklı alanlarda farklı şekillerde ele alınabilir. Temelinde ise aynı düşünce yatar. Bu düşünce ve bilgiyi elde etme şekli, çeşitli türlere sahiptir:
- Felsefi Entüisyonizm
- Psikolojik Entüisyonizm
- Törebilimsel Entüisyonizm
- Matematiksel Entüisyonizm
Sezgiciliğin Önemli Temsilcileri
Sezgicilik akımı özellikle felsefe, psikoloji, matematik ve törebilim alanındaki temsilcileri sayesinde gelişim göstermiştir. Sezgicilik akımının birçok farklı alanlarda temsilcileri vardır:
- Felsefe alanında Henri Bergson
- Psikolojide William Hamilton
- Matematikte bu kavramı öne süren Luitzen Egbertus Jan Brouwer’in yanı sıra Henri Poincaré ve Leopold Kronecker gibi isimler
- Törebilimde George Moore, David Ross, Charlie Broad, Alfred Ewing
Sık Sorulan Sorular
Sezgicilik önemli ve popüler felsefe akımlarından biridir. Bu nedenle felsefeye merak duyanlar ya da bu alana girmek isteyen kişiler sezgicilik nedir felsefe şeklinde araştırma yapıyor. Bu akımın türlerini, temsilcilerini, tarihsel gelişimini ve temel düşünme şeklini merak ediyor. Sezgicilik nedir felsefe konusu hakkında kullanıcıların sorduğu sorular yalnızca bunlarla sınırlı değil. Sezgicilik nedir felsefe konusunda kullanıcıların sıkça sorduğu diğer sorular şu şekilde:
Felsefede Sezgicilik Ne Demek?
Sezgicilik nedir felsefe sorusu sıkça sorulur. Sezgicilik akımının daha iyi anlaşılabilmesi için ‘’sezgi’’ kavramının net olarak kavranması gerekir. Sezgi, bir şeyin bilgisini aracısız bir şekilde doğrudan kavramaktır. Sezgicilik de tam, doğru ve mutlak bilginin sezgi aracılığı ile elde edilebileceğini savunan bir felsefi akımdır.
Entüisyonizm Nedir Örnek?
Sezgicilik ya da entüisyonizm, bir şeyin doğru ya da yanlış olduğuna, sezgi aracılığıyla karar verilebileceğini savunur. Bu akımın öncüleri, bilginin yalnızca akıl değil sezgi ile de elde edilebileceğini öne sürmektedir. İmam Gazali, entüisyonizm alanındaki önemli öncülerden biridir. İmam Gazali yazmış olduğu eserde bahsettiği ‘’kalp gözü’’ kavramıyla sezgiciliğe doğrudan işaret eder. Nitekim kalp gözü kavramından ilk bahseden de İmam Gazali’dir. Rene Guenon, Henri Bergson, Frithjof Schuon gibi felsefeciler de entüisyonizm akımının temsilcileri olmuşlardır.
Sezgisel Düşünme Nedir Felsefe?
Sezgisel düşünme, beynin düşünme biçimlerinden bir tanesidir. Beyin, rasyonel de düşünebilir sezgisel de. Bu beyindeki hangi bölümün ağırlık gösterdiğine bağlı olarak değişebilir. Sol beyin daha çok rasyonel düşünmeden sorumluyken sağ beyin daha çok sezgisel düşünmeden sorumludur. Sezgisel düşünen kişilerin sağ beyni, sol beyinlerinden daha baskındır. Bu kişilerin hisleri kuvvetlidir.
Sezgici Kuram Nedir?
Sezgicilik nedir felsefe sorusu sıkça sorulmakta ve merak edilmektedir. Sezgicilik, hiçbir aracıya veya dış dünyadan uyarana gerek duyulmaksızın sezgiler aracılığıyla kavranabilen ahlaki doğruların insan duygu ve düşüncelerinden, uzlaşımlarından bağımsız olarak var olduğunu iddia eden bir felsefe akımıdır.
İlginizi Çekebilir: Dünyaca Ünlü Şairler Hakkında Genel Bilgiler

